2014. október 22.

Dil öğrenmek aşık olmak gibidir.

Dil öğrenmek aşık olmak gibidir. 




Aslında bir dili iyice öğrenmek için aşık olman gerekir. Yani o dile aşık olman gerek. O dille senin aşk ilişkisi kurman gerek. Tabii ki, dille evlenmene gerek yok. Ama onunla bir ilişkin olabilir. Ondan sonra, belli bir zaman sonra başka bir dil öğrenmeye de kalkabilirsin. Ama bir dili öğrenirken o dile aşık olman lazım. Böylece o dili öğrenirken dile sadık kalırsan, daha çabuk öğrenirsin.  
Aşıkken aşkının nesnesiyle olabildiğince zaman geçirmek istersin çünkü onunla zaman geçirmeye ihtiyacın var. Onun sesini duymak istersin, düşüncelerini okumak istersin. Onun hakkında daha fazla bilgi öğrenmek istersin, kendisini anlatmak için kullandığı daha fazla söz ve ifade. Nerede olursan da dili düşünürsün. Aşkına yakın olmak için onu incelemeye başlarsın. Yaptığı her şeyi kaydedersin, kendine özgü davranış kalıplarını benimsersin. Nefesini içine çekersin. Sesini duyarsın. Onu hissedersin. Doğal olarak daha iyi bilmeye başlarsın.
Bir aşk ilişkisinde de olduğu gibi aşkının nesnesine ait her şeyi beğenmezsin. Ama bunları göz önüne almazsın. Yalnızca sevdiğin şeylerini düşünürsün. Aşkının nesnesine soru sormazsın. Sadece olduğu gibi kabul edersin. Ona ’niçin’ demezsin. Neden öyle davranıyorsun diye sormazsın ona. Yapısının sırlarını anlamaya çalışmazsın. Sen sadece onunla olmak istersin, onu taklit etmek istersin. Bu, takdirin en büyük göstergesidir.
Bir dili sevmek tek taraflı aşk ilişkisidir. Sen dili seversin. Ama o, seni sevmez. O, sana karşılık vermez. Ama böyle bir ilişkinin olumlu yönü de var: o seni kıskanmaz, geçmişteki sevgililerini kıskanmaz. Aynı zamanda başka bir sevgilin daha varsa, bu onu rahatsız etmez. Fakat insanlar bunu ne kadar büyük problem yaparlar....  Dil seni eleştirmez. Onu istediğin gibi kullanabilirsin kendini iyi hissedene kadar.
Sevdiğin dili seven diğer insanları kıskanmazsın. Tam aksine, sevdiğin dili seven insanlarla görüşmeyi seversin. Bir dil sevmek bir insanı sevmek kadar can sıkıcı değildir, çünkü dil sevgisi kendi halinde bir ödüldür.  Dil senin hakkında acaba ne düşünüyordur diye endişelenmene gerek yoktur. Dille olan ilişkinin tadını çıkarman yeter ve karşılık beklemezsin zaten. O dili sevdiğin sürece dili öğrenirsin ve dilini geliştirirsin.
Dili sevmeden kullandığın zaman dilini geliştiremezsin. Eğer dili sadece daha iyi bir iş almak veya bir sınavdan geçmek için öğrenirsen, dilin gelişmez. Aynısı insanlar için de geçerlidir. Yalnız daha iyi bir iş almak için bir insanla beraber olmazsın, gerçi ...
Bu benim yaklaşımımdır. Yani, bir dil öğrenirken zamanımım çoğunu dinlemek ve okumak ve sözcük hazinemi geliştirmek ve daha fazla ifade öğrenmekle geçiririm. Sadece dili bilmek isterim, sadece kişiliğinin zevkini almak isterim, sadece kullanmak isterim. Kimsenin bana soru sormasını veya bana aşkımı açıklamasını istemem. Dili gerçekten iyi bilmeden konuşmak istemem çünkü biliyorum, sevgilime karşı haksızlık olur. Ne zaman istersem, o zaman konuşmak isterim. Ne zaman hazırsam, o zaman konuşmak isterim. 
Translated by: Szigeti Boglárka 

No response to “Dil öğrenmek aşık olmak gibidir. ”

Leave a Reply

E tu cosa ne pensI?